Gezgin & Meraklı Kahve Müzesi Bölüm 48

 Merhaba Nasılsın? Umarın iyisindir. Bu blogum da Gezgin & Meraklı kitabımızın yeni bölümünü sizlerle paylaşıyoruz. Umarın beğenirsiniz. İyi okumalar dileriz. Bu arada arkadaşlar bu kahve müzesinin rehberi ile beraber çok güzel Youtube videosu çektik ama bilgisayarımda montaj 1 hafta sürdüğü için koyamadım. Bu yaz çalışıp yeni bilgisayar aldığım zaman videosu da sizlerle olacaktır. Bilginiz olsun.

Emre: Şimdi ki gideceğimiz yer ise Türkiye'de bulunan ilk Kahve Müzesine gidiyoruzzz

Mustafa: Oha harbi mi hadi gidelim koşalım hatta

Emre: Sola dönersen belki bir yeri görebilirsin

Mustafa: Nasıl solda mi ohaaa ohaa harbi gelmişiz buraya hadi girelim büyük mü içerisi?

Emre: Yani idare eder o kadar büyük değil ama yinede büyük içerisinde dünya genelinde kahveler, kahvenin nasıl meydana geldiği, yapılışı, kahve fincanları, demleme yöntemleri, Mustafa Kemal Atatürk'ün son kahvesi var.

Mustafa: Sen ciddi misin yaa oha Emre beh iyi ki varsın ciddiyim iyi ki varsın bana buradan bahsetmemiştin hiç söylemediğin mükemmel yerlere getiriyorsun yaa hadi girelim hepsini çekelim çıkalım.

Emre: Hadi o zaman girelim bakalım.

Mustafa: Emre gel gel bu nasıl fincan böyle el işçiliğine el işlemelerine bak kim bilir ne kadardır.

Emre: Sen kahvenin oluşum sürecine göz attın mı?

Mustafa: Yok hayır

Emre: Gel bak ben sana kahvenin oluşum sürecini tek tek göstererek anlatayım.

Mustafa: Olur vlhhh

Emre Mustafa'ya kahvenin nasıl meydana geldiğini duvarda bulunan şema üzerinden göstermektedir. (Anlat derseniz yorum bırakın size baştan sonra anlatabilirim.) Daha sonra ise müzeden çıkarak Hükümet Konağına doğru yola koyulmuşlardır.

Mustafa: Ben var ya senin neden bu kadar bilgi bildiğini öğrendim.

Emre: Ne alaka ya ben fazla bilgi bilmiyorum ki

Mustafa: Bilmiyor musun yok daha neler ne sorsam cevaplıyorsun gezdiğin için her şeyi görüyorsun ve insanlar gördükleri şeyleri kolay kolay unutmazlar sende bu yüzden her şeyi biliyorsun bu sayede senle gezdikçe bende bilgi sahibi olmaya başladım.

Emre: Yani gezdikçe yeni yerler görüyorum orası doğru ama çok fazla bilgim yok keşke daha çok bilgim olsa ama sana da faydam dokundu ise ne mutlu bana hadi gelin size Safranbolu'nun meşhur mantısı perohiyi yedireyim bu mantıyı buradan başka hiç bir yerde yiyemezsiniz Safranbolu haricinde çok nadir yerlerde yapılıyor.

Mustafa: Hm ismini televizyonda görmüştüm diye hatırlıyorum...

Emre: Belki de o aklında ki şeydir hadi gelin bakalım o aklında ki şey miymiş.

Mustafa: Hadi bakalım göreceğiz.

Hep beraber güzelce Safranbolu'nun yöresel yemeklerinden yedikten sonra kaldıkları yerden gezmeye devam etmektedirler.

Emre: Şimdi ki durağımız ise Hükümet Konağı

Mustafa: Konak mı vay şu sarı bina mı Hıdırlıktan gösterdiğin?

Emre: Evet evet onun yanına gideceğiz şimdi içine istersen gireriz istersen girmeyiz.

Mustafa: Hm olur girebiliriz de ama bu yollar çok kayıyor ya spor giydiğim halde kayıp çanağı incilticem diye korkuyorum vlh :))

Emre: Ahhaa bir şey olmaz merak etme ben seni tutarım. Biraz yokuşta olduğu için çık çık bitmiyor ama çıkması kolay da inmesi çok riskli

Mustafa: Bakacağız artık ya çıkalım da bir o manzarayı izleyelim fotoğraflar çekelim gerisine bakarız ama yemek yediğimiz iyi oldu ya bundan başka nereler kaldı?

Emre: Hm vlh bundan başka Eski Çarşı Merkez ve Hamamın olduğu yer kaldı, altından dere akan Cami ve Çikolata Müzesi kaldı. Saklı Cennet var ama orayı ben sevmiyorum birde havuzlu köşk var orası da boş zaman kaybı onun için bitti sayılır seni İmren Lokum Konağa getireceğim. Babamların eskiden yaşadığı ev şuan konak oldu aslında burada kalmayı planlıyordum da tur geliyormuş onun için yer yoktu onun için Park oteli ayarladım.

Mustafa: Nee babanın yaşadığı ev mi vayy behh mutlaka gidelim ve gezelim mutlakaa!
__________________________________________
Bu arada kitabımız ile fikir ve önerilerinizi aşağıda bulunan yorum kısmından bizlere iletmeyi unutmayınız. Sizlerin yorumları bizler için çok önemlidir. Tüm yorumları okuyoruz ve yanıtlıyoruz.

Instagram: emre432altinay